Önce Bear Grylls ardından Ed Stafford örneklerini inceleyelim. Benzer başka örnekleri olmakla birlikte bu iki isim, yaşanması zor coğrafyalarda insanın nasıl hayatta kalacağına dair programlarıyla tanınırlar. Amaçları aynı olmakla birlikte Bear Grylls’in “İnanılmaz Kurtuluş” programında hedefi, en kısa sürede hayat belirtisinin olduğu topraklara ulaşmak. Program, herhangi bir insana rastlanmasıyla sona erer; temel amaç hayatta kalmak ve bir an önce kurtulmaktır. Buna karşın “Ed Stafford ile Kurtuluş Öyküleri” belgeselinde kurgunun daha farklı olduğunu söyleyebiliriz. Stafford, hiçbir modern ekipman kullanmadan, yalnızca çekim için gerekli asgari araçlarla, doğanın acımasız koşullarında 10 gün süren hayatta kalma mücadelesi verir. Bu ekstrem deneyim, izleyicilere hayatta kalmak ile dayanıklı olmak arasındaki belirgin farkları göstermek açısından güzel bir örnektir.
Ed Stafford, doğada hayatta aklama konusunda özel eğitimler almış ve deneyim kazanmış bir uzmandır. Onun 10 günlük mücadelesinde fiziksel dayanıklılığı ve teknik bilgisi büyük bir rol oynasa da bu yazıda üzerinde duracağımız asıl nokta, stratejik önceliklendirme, gelişim ve ilerlemeyi yönetme konusundaki becerilerinden hareketle, kariyerimizin evrelerini nasıl anlamlandırabileceğimizi düşünmek olacak.
Ed Stafford, 10 günlük hayatta kalma mücadelesini üç temel strateji üzerine kurgular. İlk 2-3 günü hayatta kalma evresi olarak tanımlar; ardından birkaç gün gelişim evresi ve sonrasında istikrar dönemine geçilir. Görevliler tarafından tek başına bırakıldığı andan itibaren, hızla su kaynağı araştırmaya başlar. Çünkü, günlerce sürecek hayatta kalma çabasının en kritik adımı su problemini çözmektir. Su ihtiyacını giderir gidermez, ilkel yöntemlerle ateş yakmaya çalışır. Ateş, gece yabani hayvanlardan korunmak, suyu ısıtarak mikroplardan arındırmak, yiyecekleri pişirmek ve gece soğuyan havada ısınmak açısından hayati öneme sahiptir.
İlk birkaç gün temel hayatta kalma ihtiyaçlarına odaklandıktan sonra, sıra barınak inşa etmeye gelir. İlk günlerde barınak yapımına çok vakit harcamaz. Kendini sürüngenlerden, topraktaki nemden, yoğun yağışlardan koruyacak şekilde basit yapılar kurar veya ortam elverişli ise yerde uyumaya çalışır. Ancak gelişim evresinin ilk adımı olarak doğa koşullarına uygun barınak inşa etmek büyük önem taşır. Bu süreçte enerji ihtiyacını karşılamak için proteine duyulan ihtiyaç artar. Barınakla birlikte avlanabileceği malzemeleri hazırlamaya başlar. Bu malzemeler, bazen kapan, yay veya mızrak olabilir. Protein açısından zengin yiyecek bulamadığında, normalde yenmesi mümkün olmayan yiyeceklere, örneğin ağaç kurtlarına yönelir. Çünkü dayanıklılık için enerji şarttır ve balık, küçük timsahlar, yılan, zaman zaman geyik eti tüketemediğinde hayatta kalma şansının azalacağının bilincindedir.
Üçüncü evre, hayatta kalma ve gelişim evrelerinden sonra gelen ve durumun yönetebilir olduğu son 2-3 günü kapsar. Geçici çözümlerle inşa edilen barınak, artık tamamen işlevsel hale gelir, hava koşullarına karşı daha sağlam ve uzun süreli koruma sağlar. Ateş, sürekli yandığı için işleri daha hızlı yapabilir hale gelir. Beslenme de örneğin donmuş bir nehirde balık avlamaya başladıysa gerektiğinde stoklayabilir noktaya ulaşır. Kısaca, ilk birkaç günün aksine çevresel riskler minimize edilmiş, acil hayatta kalma ihtiyaçları geride bırakılmış ve 10 günlük sürenin bitimine yakın dengeli bir yaşam alanına kavuşur.
Ed Stafford’ın hayatta kalma, gelişim ve istikrar evrelerini kendi kariyer yolculuğumuza uyarlayarak bu üç evreyi daha iyi anlayabiliriz. İlk kitabım “İki Teker Bir Kariyer” de kariyere başlangıç adımlarını “Zihinde Ne Kadar Çok Gidersen, Gerçekte de O kadar Gidersin” ve “Doğru Yolda Olduğuna Emin Ol” başlıklarında ele almıştım. Bu bölümlerde, mezun olduktan sonra hangi sektörlerde ve şirketlerde çalışma istediğimize, sektörlerin gelecekte nasıl şekilleneceğine ve iş yapış biçimlerinin nasıl değiştiğine dair ipuçları vermiştim. Ayrıca kariyer yolculuğumuzu etkileyen faktörleri “Kariyer Ekosistem Modeli” üzerinden açıklamıştım. Kitabımdaki içeriklerden de yararlanarak Stafford’ın üç evresini kariyerimiz bağlamında ele alalım.
1. Kariyerin Başlangıcı: Hayatta Kalma Evresi
Kariyerimizin ilk yılları, tıpkı Stafford’ın doğadaki ilk günlerinde olduğu gibi, birey için zorluklarla dolu bir hayatta kalma sürecidir. Yeni bir işe başlamak, iş dünyasında kendine yer edinmek ve yeni beceriler geliştirmek bu dönemin temel unsurlarıdır. Bu süreçte, kişilerden kendilerini kanıtlamaları, beklentileri karşılamaları ve iş ortamına uyum sağlamaları beklenir. Doğada hayatta kalmak için su ve ateş arayışına giren Stafford gibi, kariyerin ilk aşamalarında da birey temel beklentileri karşılamak için yoğun bir mücadeleye girişir. Başarılı olmak için öğrenmeye açık olmak, dayanıklılık göstermek ve değişime uyum sağlamak kritik bir öneme sahiptir. İş hayatının ilk dönemlerine uyum sağlayabilmek ve bu dönemi verimli şekilde yönetmek için kitabımda detaylı bir şekilde anlattığım “Kariyer Ekosistem Modeli” kullanılabilir.
Bu model, bireyin kariyerini bir ekosisteme benzeterek ele alır. Kariyer yolculuğu tıpkı doğadaki bir yaşam gibi sürekli değişim gerektiren ve çevresel faktörlerle etkileşim içinde olan dinamik bir süreçtir. Bu nedenle hayatta kalma evresinde doğru kararlar alabilmek ve sağlam temeller oluşturabilmek için şu sorulara yanıt aramak faydalı olacaktır.
- Hangi sektörler /şirketler kariyer beklentilerimi karşılayacak?
- Kariyer planımı etkileyebilecek teknolojik gelişmeler neler?
- Hangi yetenekler ve uzmanlık alanları ön plana çıkacak?
Bu sorulara verilen yanıtlar, karşılaşılan zorluklara daha bilinçli yaklaşılmasını ve gerekli desteğin alınarak kariyerin sağlam temellere oturtulmasını sağlar. Kitabımda da belirttiğim gibi, bu dönemi etkili bir şekilde yönetmek, ilerleyen aşamalarda kariyer yolculuğunun daha bilinçli bir şekilde yönlendirilmesine ve ikinci aşama olan gelişim evresinin hedeflenen şekilde geçmesine yardımcı olacaktır.
2. Gelişim Evresi: Yola Tutunma
Bu evre, Ed Stafford’ın su ve ateşe ulaştıktan sonra geride kalan günler için bir barınak inşa etmeye başlaması ve enerji seviyesini artırmak için avlanmaya yönelmesiyle benzerlik gösterir. Kariyer yolculuğunda da bu dönem, bireyin kendini geliştirdiği, deneyim kazandığı ve uzmanlaştığı bir süreçtir. Kişi artık kendine daha fazla güvenir, terfiler alarak ve daha büyük sorumluluklar üstlenerek kişisel yetkinliklerini artırır. Kısacası bu evre, kariyerin diğerlerine göre daha uzun ve en belirleyici aşamasıdır.
İlk evrede kazanılan beceriler bu dönemde pekiştirilerek birey, kendi işinde uzmanlaşmaya başlar. Kariyerinde yükselmek için yeni fırsatlar arar, daha zorlayıcı ve kapsamlı projelerde görev alır ve liderlik potansiyelini ortaya koymaya çalışır. Günümüzde liderlik eğitimlerinin temeli olan “kendini yönet, işini yönet, ekibini yönet” aşamalarından özellikle işin yönetimine odaklanarak liderlik yolculuğuna da yavaş yavaş adım atar.
Bu süreç, aynı zamanda bireyin olgunlaşmaya yönelik çabalarının arttığı bir dönemdir. Kariyerinde ilerleyen bireyler zamanla daha karmaşık görevlerle karşılaşır ve dayanıklılıklarını artırır. Bu noktada, kariyer hedeflerini netleştirmek ve belirlenen hedeflere ulaşmak için aşağıdaki sorulara yanıt aramak önemlidir.
- Hangi zamanda hangi rollere ulaşmak istiyorum? Gelecekteki kariyer beklentilerim neler?
- Çalışma ortamındaki değişim ve beklentilerin işim ve motivasyonum üzerindeki etkisi ne olacak?
- Liderlik konusunda kendimi nasıl geliştirebilirim?
Bu evrenin sonlarına doğru, bireyin becerileri artık iyice oturur ve kariyerinde daha büyük adımlar atmaya hazır hale gelir. Yeni yetkinlikler kazanarak kendini geliştirmeye devam eder. Akademik eğitimlere, gelişim programlarına, koçluk ve mentorluk süreçlerine katılarak mesleki ve liderlik anlamındaki becerilerini pekiştirir. Diğer yandan kariyerinin bir sonraki aşamasını planlamak için yeni hedefler belirler ve farklı pozisyonlara hazırlanır.
Kısacası, bu evre, bireyin kariyer yolculuğunda iyice yola tutunduğu, artık sadece iş hayatında var olma mücadelesi vermek yerine uzun vadeli başarı için bilinçli stratejiler geliştirdiği dönemdir.
3. Sürdürülebilirlik Evresi: Yolu Belirleme
Bu evre, Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın her yaşa özel tavsiyeler verdiği ünlü konuşmasında 40 yaş sonrası için verdiği “Yapmakta iyi olduğun şeyleri yap ve zamanını genç insanları destekleyerek harca” tavsiyesinin hayata geçtiği dönemdir. Bireyin kariyer yolculuğunda deneyimle olgunluğu birleştirdiği, mesleki anlamda en donanımlı ve en üretken yıllarını yaşadığı bu süreçte, artık yolu belirleme zamanı gelmiştir. Kariyer hedefleri ya gerçekleştirilmiş ya da gerçekleştirilmeye çok yaklaşılmıştır. Kişi hem profesyonel hem de kişisel yaşamında denge kurmayı başarmış, riskleri minimize etmiş ve kariyer yol haritasını sağlam temeller üzerine inşa etmiştir. Bu noktada birey için artık yalnızca kendi kariyeri değil, başkalarının yolculuğuna da katkı sağlamak önem kazanır.
Jack Ma’nın işaret ettiği gibi, bu evrede birey yalnızca başarılı bir profesyonel değil, aynı zamanda genç nesiller için ilham kaynağı ve yol gösterici lider haline gelir. Kurumsal hayatta daha stratejik roller üstlenirken, profesyonel kariyerinin dışında da danışman ya da mentor olarak çevresine değer katabilir. Önceki deneyimleri sayesinde karmaşık durumlara daha soğukkanlı yaklaşır, kriz anlarında hızlı ve etkili çözümler üretebilir. Bu evre, artık yalnızca yolda olmak değil, yolun yönünü belirlemek ve başkalarının yoluna ışık tutmak anlamına gelir.
Ed Stafford’un 10 gün süren hayatta kalma süreciyle kişilerin kariyer gelişimlerini eşleştirdiğimize göre şimdi asıl soruyu sorabiliriz.
- Yeni nesil neden evreler arasındaki geçişleri atlamaya aşırı istekli davranıyor?
- Onlara “kariyer hayatında her şeyin bir zamanı vardır” tavsiyesini anlatmakta neden zorlanıyoruz?
Yeni nesil, kariyerinde hızlı yükselmek istiyor, hızlı kararlar almayı seviyor. Özellikle Z kuşağının dinamiklerini ve günümüz iş hayatından beklentilerini dikkate aldığımızda bu, değerli bir refleks olarak değerlendirilebilir. Ancak kariyer yolculuğunda, özellikle mesleki gelişim söz konusu olduğunda yukarıda belirttiğim evreler arasındaki geçişleri hızlandırmak her zaman doğru bir tercih olmayabilir.
Ed Stafford’ın 10 günlük hayatta kalma mücadelesinde bunu açıkça görebiliyoruz. Eğer daha ilk gününden su kaynağına ulaşmadan yiyecek arayışına çıksaydı, belki de hiçbir yiyecek bulamadığı gibi susuz kalacak ve hayatta kalma şansını tehlikeye atacaktı. Öncelik sırasını doğru kurmak, doğada olduğu kadar kariyer hayatında da kritik öneme sahip. Mesleki gelişimi tamamlamadan “avlanmaya” çıkmak, yani henüz hazır olmadan yöneticiliğe heveslenmek, öğrenme sürecini yarıda bırakmak anlamına gelebilir. Bu durum sadece kişinin değil, etrafındakilerin de dengesini bozacaktır. Çünkü yöneticilik yalnızca bir beceri değil aynı zamanda gelişim süreciyle birlikte olgunlaşan bir davranıştır. Sabır ister, doğru zamanı geldiğinde terzinin diktiği elbise gibi kişinin üstüne tam oturur. İnsanın kariyeri, tıpkı doğadaki hayatta kalma mücadelesindeki gibi sabrı, beceriyi ve dengeyi sırayla çağırır. Önce hayatta kalmayı, takımla birlikte çalışmayı öğrenirsin, sonra gelişir ve güçlenirsin, en sonunda ise sürdürülebilir başarıyı yakalarsın. Çünkü her geçiş, gelişim ve olgunlaşma için güzel fırsatlar sunar.

Ed Stafford’ın Doğayla Mücadelesi ve Kariyer Yolculuğundaki Adımlar
- Post author:Kenan CAVNAR
- Post published:7 Nisan, 2025
- Post category:Makaleler
- Post comments:0 Yorum